1899 - 1971
Ahmet Cevat Besen, 1916 yılında Dersaadet Memur Mülazımı olarak PTT’de işe başlamış, 1919 yılında ise kendi isteğiyle Hazine-i Maliye Muhassasatı Zatiye Müdüriyeti Katipliğine geçmiştir. Bir müddet sonra tekrar PTT’ye girmiştir. 1920 yılının Aralık ayı sonlarında İstanbul’da bulunan Millî Müdafaa gurubunun iki temsilcisi, o dönemde İstanbul Telgraf Müdürlüğü’nü yürüten İhsan Bey’e müracaat ederek Ankara ile gizli muhabere yapılması için görüşmüş ve bu konuda yardım istemişlerdir. İhsan Bey en güvendiği elemanlarından olan Hilmi Bey ile haberleşmenin nasıl ve kiminle yapılabileceği hususunu istişare ettikten sonra yine Hilmi Bey’in aracılığı ile hat başçavuşu olan Mümtaz Bey ile de görüşmüştür . Daha sonra Mümtaz Bey, Cevat Bey ile görüşerek gizli görevi anlatır ve Cevat Bey görevi üstlenmiştir.
Telgrafları göndermek için seçilen yer İstanbul Merkez Telgrafhanesi’nin bodrumunda bulunan terk edilmiş bir odadır. Binanın içi ve dışı İngiliz askerlerinin kontrolü ve denetimindedir . İngiliz sansüründe bulunan İstanbul Telgrafhanesi’nde görevini yürüten Cevat Bey’in yanına gelen Mümtaz Bey, Adapazarı Kaymakamı’nın Anadolu’ya yazılacak telgraflara vasıtalık etmeyi kabul ettiğini söyleyerek, kendisine verilecek telgrafları Adapazarı’na gizlice çekebilmesi için ricada bulunur ve ertesi gün çekmesi için bir telgraf getirir. Adapazarı telini kendi makinesinden kesip Cevat Bey’in çalıştığı Edirne makinesine bağlar. Cevat Bey, telgrafı Adapazarı’na çeker. İngiliz zabitlerinin etrafta olmalarına rağmen ve onlara sezdirmeden çekilen bu ilk telgraf garp cephesi kumandanı Miralay İsmet Bey’e gönderilmiştir 15-20 gün geçtikten sonra ise, Ankara’dan gizli merkeze şifreler yazılmaya başlamıştır. PR Teşkilatı, İngiliz, Fransız ve İtalyan askerlerinin 2 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’u terk edip 6 Ekim 1923 Cuma günü Şükrü Naili Paşa komutasındaki kolordu İstanbul’a girene kadar vazifesini yapmaya devam etmiştir. Ahmet Cevat Besen İstiklâl Madalyası ve çeşitli takdirnameler ile ödüllendirilmiş, PTT'den 1962 yılında emekli olmuş, 1971'de de vefat etmiştir.